Rahmetli Ozanımız Mahsuni Şerif ne de güzel dile getirmiş yokluğu ve yoksulluğu. “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, bilmem söylesem mi söylemesem mi”.
Merhum Ozanımız, yiğidin soğanı bile almakta zorlanacağı şu günlere şahit olsaydı acaba ne derdi? Ülkemizde bir soğan krizidir sürüp gitmektedir. Birçok tarım ürününde (yetersiz üretim ve yüksek maliyetin sonucu) yüksek fiyatlarla karşı karşıyayız. Bunların başında yemeklerin olmazsa olmazı kuru soğan gelmektedir.
Seçimlere birkaç haftanın kaldığı şu günlerde soğan fiyatının yüksekliği hükümeti epeyce yormuş gözüküyor. Tedbir alınmazsa, gelecekte başka tarımsal ürünlerde hükümetlerin başını epeyce ağrıtacağı gerçeği ortada durmaktadır.
Kuru Soğan ikamesi olmayan bir üründür. Mutfak kültürümüzde soğansız yemek düşünmek imkânsız gibi. Soğan özellikle A vitamini, C ve B vitaminleri açısından önemli bir kaynaktır. Ayrıca kükürt, iyot, kalsiyum, demir, folat, magnezyum, fosfor, potasyum ve antioksidanlar açısından da zengindir. A vitamini hem enfeksiyonlara karşı bağışıklığı hem de göz sağlığını destekler. B vitaminleri ise suda eriyen vitaminlerdir.
Türkiye’de kişi başı soğan tüketimi yıllara göre değişmekle beraber ortalama 23 kg civarındadır. Bunu nüfusa oranladığınız zaman yılda ortalama 2 milyon ton soğana ihtiyaç olduğu görülmektedir. Buna sanayinin ihtiyacı olan miktar da ilave edilirse yaklaşık toplam 2,5 milyon ton soğan ihtiyacı gerçeği ile karşı karşıyayız.
Birçok tarım ürününde olduğu gibi soğan politikamızda da yanlışlıklar var. Öncelikli olarak geçmişte yaşanan soğan krizlerinden ders çıkartılmadığı anlaşılmaktadır. Tarım ürünlerinde kriz başladıktan sonra yapılacak müdahalelerin çok faydasının olmadığı dünyaca bilinen bir gerçektir. Daha önceki yıllarda yaşanan soğan krizinden neden ders çıkartılmadığının hesabının öncelikli olarak Tarım Bakanlığı yetkililerine sorulması gerekiyor.
Dünyada soğan ihraç eden ülkelere bakıldığında Türkiye’nin hatırı sayılır miktarda soğan ihraç ettiği görülmektedir. İçeride soğan krizi yaşanması muhtemel bir durum iken soğan ihraç etmek intihar etmek değil de nedir?
Kamu görevlisi oldukları halde siyaset yapma bataklığına saplanan bakanlık yetkilileri soğan krizinin bağıra bağıra geldiğini görememişlerdir. Asli işlerinden kopmuş oldukları için içerde yaşanabilecek bir soğan krizine karşı ihracat kısıtlamaları ile ilgili tedbirler zamanında alınamamış ve fatura millete ödettirilmiştir. Yargı yoluyla bunun hesabının da ilgili ve yetkililere sorulması gerekiyor.
Bir başka sıkıntı ise maliyetlerin yükselmesi ve üreticinin para kazanamaması durumudur. Sektördeki bu sıkıntının önüne geçilmesi için destekleme sisteminin günün şartlarına göre güncellenmesi gerekirdi. İstenilen bu çalışma piyasa şartlarına göre yapılamamıştır.
Tarım ekonomisinin temel kuralı içinde, üretimden gerekli faydayı sağlayamayan bir kısım çiftçi haklı olarak üretimden çekilmiştir. Bu durum soğan üretimin azalmasına sebep olmuştur.
Tarımdaki ürün krizleri muhalefet partilerini sevindirmesin. İktidar olmaları halinde, tedbir almadıkları takdirde bu krizler başka ürünleri de içine alarak büyüyecektir. Dünya, artık eski dünya değildir. Gıdaya ulaşmak giderek zorlaşmaktadır. İklim değişikliğine bağlı kuraklık, bir kâbus gibi dünyanın üzerine çökmüş vaziyettedir.
Dünyadan kopmadan akıl ve bilime dayalı tedbirler alınmalıdır. Üretim siyaset üstü olmalıdır. Tarım liyakatli kadrolara teslim edilmelidir. Üretim tecrübesi çok önemli bir kazanımdır. Bu tecrübe heba edilmemelidir.
Gıda güvenliğimiz her şeyin üstündedir.