Böyle bir illüzyon var; illüzyonist elinde bir deste kart tutuyor ve o desteye el çabukluğu bir deste daha ekleniyor, bir deste daha.. Sürekli sarmal bir devinim ile birbirini takip eden ve aynı şeyi çoğaltıyormuş gibi görünen bir illüzyon…
Efendim, Deva, Gelecek ve Saadet Partileri aynı kökenden geliyormuş ve 14 Mayıs’taki milletvekilleri genel seçiminde eğer üçlü ittifak kurarlarsa Ak Parti tabanından kaçan mutsuz ve kararsız muhafazakar ve dindar seçmenleri toplayabilir böylece hem %7’lik barajı rahatlıkla aşar hem de daha fazla milletvekili çıkarabilirlermiş!!!
Bak seeen!
Yani tıpkı kart illüzyonundaki gibi bir tane desteden üç deste çıkarmak ha?!
Bu bir illüzyon, bu bir tuzaktır. Üç partiyi yalnızca tek bir tabana hapsetmektir.
Misal, diyelim bu üç partiden biri olan ‘X’ Partisine verilen her 100 oyun yaklaşık 30’u kendini muhafazakar ya da dindar kimlikle tanımlayanlardan geliyor.
Yine yaklaşık 20 civarı da kendini merkezde sol, sosyal demokrat, liberal sol vs olarak kimliklendirenlerden gelirken yaklaşık 20’si de merkezde sağ, liberal vs olarak olarak adlandıranlardan geliyor.
Geri kalan 30 oy ise HDP, milliyetçi, ülkücü ya da ideolojisiz tabandan geliyor olsun.
X Partisi tavsiye edilen bu üçlü ittifakın bir paydaşı olarak yalnız muhafazakar ve dindar seçmenin oylarına talip olacak ve söylemlerini de mecburen bu kesime yönelik olarak aranje edecek. Zira bu üç partinin birbiriyle tam örtüşmeyen siyasi görüşleri de var doğal olarak.
Bu durumda sanıldığı gibi 30 oyluk kesim X partisi açısından büyümeyecek.
Ayrıca kendisine gelmesi muhtemel olan diğer kesimlerin oylarını ise CHP, İYİ Parti ittifakına deplase edecek. Hatta Cumhur İttifakına dahi oy kaptırabilecek.
Dolayısıyla Deva, Gelecek ve Saadet Partilerinin milletvekili seçimlerine yönelik üçlü ittifak kursunlar daha çok oy alırlar önermesi reel siyasetle bağdaşmaz.
Böyle olacağına 81 ilde tek başlarına girsinler çok daha cesur, anlamlı olur ve halkın iradesine talip olarak daha fazla teveccüh gösterilirler.