Muhtemelen,
1- Zaten tabela faizinin piyasada hiç bir önemi yok.Piyasa faizleri tabelanın 2-3 katı. Kredi bulabilmek hayli zorlaştı. Kamu bankaları da iş dünyasına yılbaşına kadar sabredin dedi.
2- Yaratılan emisyon ş dünyasından daha fazla bireylere kredi olarak deplase edilmiş görünüyor (Geçen sene Haziran ayına göre %60 artmış).
Çünkü bireyler kredi kartı ve bireysel /ihtiyaç kredileriyle yaşıyor. Oy deposu da bireyler; şirketler değil. İş dünyası fazla yatını, uçağını, arabasını satsın, fazla dövizini bozdurup kendini finanse etsin istiyorlar.
3- TCMB enflasyondan ziyade büyüme ile ilgileniyor. Büyüme için de finansmana ihtiyaç var. Finansman ise iş dünyası için çok maliyetli artık. Zaten kapasite kullanım oranları da neredeyse doyum noktasında. Büyük ihracat hedeflerini yakalamak için sanayide ekstra yatırımlara ihtiyaç var. Yatırım için de finansman kaynağına…
Sarmalın sarmalı…
4- Dolar 18₺’yi aşmasın diye epey rezerv harcadı diyor ekonomi çevreleri. Hatta sene başından bu yana 50-60 milyar dolar rezervimiz eridi diyorlar.
Faizi 13’e indirelim, hem sözümüzü tutalım hem de müdahale yerine faizi indirerek döviz ne kadar yükselecek görelim, daha dazla rezervleri de yakmayalım dediler zahir.
Bu arada iş dünyasının büyük çoğunluğunun, ‘aman eleştirmeyelim başımıza iş açarız’ korkak davranış modeli, daha da kötüsü yine büyük çoğunluğunun, ‘efendim ne kadar harikasınız, muhteşemsiniz’ candaşlığı sebebiyle ‘öldük bittik’ cümlelerini samimi bulmadığımı da söylemeliyim.