Sıkıntı şu; Belli bir yaşa kadar ki bu yaklaşık 45-50’dir, sosyal statünüz ve mesleki kariyeriniz oluşuyor, karakteriniz oturuyor ve bu yaşlarda siyasete/politikaya atıldığınızda genelde olmuyor ve başaramıyorsunuz.  Çünkü siyaset/politika çok ağır bir meslek. Çok sabır istiyor. Çok iyi bir drama yeteneği gerektiriyor. Kaynağı, varlığı insan olduğundan çok iyi bir idare yeteneği de lazım hattı zatında. 

Uzun soluklu bir yol, dikenli ve sürekli yukarı eğimli bir patika. Entrikası, dedikodusu, manipülasyonu, sıkıntısı bol. 

Acayip zengin olmuş bir iş insanı, emekli asker, vali, üst düzey bürokrat, emekli yahut muvazzaf akademisyen profesör, hakim savcı vs vs 45-50’den sonra siyasete atıldığında çok büyük oranda başaramıyorlar. 

Çünkü şöyle oluyor, 
“Ben emekli valiyim ve daha düne kadar bu insanlar kapımda randevu için bekleşirken şimdi kim ki bunlar ben onlara ‘Başkanım’ diyeceğim.”

Yahut ben eski bilmem nerenin genel müdürüydüm, eski albay ya da paşaydım emrimde şu kadaaar insan/asker çalışırdı. Bunlar da kim ki bana talimat veriyor yahu?!

Veya ben anlı şanlı profesör falancayım bu zırtolardan mı direktif alacağım?

Milyonlarca dolarım var, işyerlerimde şuncaaa insan çalışırken ben bu çulsuz tiplerle mi oturup kalkacağım? 

İşte bu sebeple mesleki kariyer sahipleri 45-50’den sonra siyasete atıldığında büyük çoğunluğunun yarı yolda nefesleri tükeniyor. 

Milletvekili ya da bakan olmak siyasetçi olmak demek değildir. 
Partinin genel başkanı koyar seçilecek bir sıraya ve milletvekili olursunuz ya da sizi bakan olarak atayıverir. 
Vekil olursunuz, elini indir kaldır makinası olursunuz. 
Bakan olursunuz ama bürokratların pilli bebeğine dönüşürsünüz, bir süre sonra da medya maymunu yaparlar adamı. 

Siyaset müthiş bir şeydir. 
Acayip zevklidir. 

Genç yaşlarda milletvekili ya da bakan olursanız zamanla siyaset sizi pişirir. 

Herkes beceremez siyaseti. 
Mümkün değil. 

Halka dokunmasını bileceksiniz. 
Taban siyasetini bileceksiniz. 
Drama bileceksiniz. 
Sürekli sahada olmayı becereceksiniz. 

İş takipçisi, ihale kovalayıcısı olmayacaksınız. 

Milletin hakkını yemeyeceksiniz. 
Yolsuzluk yapmayacaksınız. Millete, halka, devlete ihanet etmeyeceksiniz. 

Parayla işiniz olmayacak yoksa sürekli birilerine ‘lap dance’ yaparsınız. 

Genç yaşlarda atılın siyasete. Dürüst olun. 
Yemeyin yedirmeyin. 
Hizmet ediyorsunuz diye hiç bir haram para ve mal sizin hakkınız olamaz. 

Haram para hem bu dünyada yar olmaz hem ahirette pul pul derinize yapışır. 

Hiç kimse kurtaramaz sizi. 

Siyaset yapın ve ahiret inancınızı yitirmeyin. 
Bir gün öleceksiniz ve kendinize helal kıldığınız haramların hesabını bir bir vereceksiniz. 

Siyasete genç yaşta atılın 
Siyaset yapın ve 
‘Ağır ağır çıkın merdivenlerden’

Sabırlı olun
Birlik olun ve şerefsizlerle savaşın, çarpışın ve dürüst siyasetçiler olarak siz yönetin Türkiye’yi. 

Ülkemizin genç, dürüst helale haram katmayan siyasetçilere ihtiyacı var 

Hele şimdi çok daha fazla ihtiyacı var.