ERKEN HABER - Ankara’da eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı akademisyen Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Kızılırmak Mahallesi 1456 Sokak’taki İnci Apartmanı’ndan çıktıkları sırada, motosikletli kişinin silahlı saldırısına uğradı.

30 Aralık 2022'de düzenlenen saldırıda Sinan Ateş başından, Selman Bozkurt da omzundan yara aldı.

Olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekibi tarafından kalp masajı yapılan ve daha sonra özel hastaneye kaldırılan Sinan Ateş hayatını kaybetti.

İhbarla olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olayın ardından kaçan motosikletli saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldı.

SİNAN ATEŞ KİMDİR?

1984 yılının Ağustos ayında dünyaya gelmiştir. Aslen Balıkesir İli, Dursunbey İlçesi nüfusuna kayıtlı ve Dursunbey İlçesi’nde doğmuştur. İlköğretim, Ortaokul ve Lise tahsilini Bursa’da tamamlamıştır. Vatani görevini Deniz Piyade Er olarak yerine getirmiştir.

2006 senesinde Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünden mezun olmuştur. 2009 senesinde, Sosyal Bilgilerde Sınıf İçinde Tarih Diyagramlarının Kullanım Türlerinin Öğrenci Başarısına Etkisi başlıklı tezi ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisansını tamamlamıştır. 2018 senesinde ise Demokrat Parti Dönemi Din-Siyaset İlişkileri başlıklı tezi ile Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsünde doktorasını tamamlamıştır.

Dr. Sinan Ateş, günümüz itibariyle Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı olarak hizmetlerini sürdürmektedir.

BURSA'DA DEFNEDİLDİ

31 Aralık 2022'de Ateş'in naaşı, Osmangazi ilçesi Başaran Mahallesi'ndeki babaevine getirilerek ailesi, yakınları ve komşularından helallik alındı.

Kalabalık bir grubun katılımıyla tekbir getirilerek dua edilmesi sonrasında cenaze, Ulu Cami'ye götürüldü.

Cami bahçesinde öğle vakti kılınan cenaze namazına, Sinan Ateş'in ailesi ve yakınlarının yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ve Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ile çok sayıda kişi katıldı.

Cenaze aracına konulan Ateş'in naaşı, yol boyunca yürüyen kalabalık grubun eşliğinde Emir Sultan Mezarlığı'na götürülerek defnedildi.

MHP VE AK PARTİ SESSİZ KALDI

Cinayetin ardından MHP ve AK Parti, herhangi bir açıklama yapmadı. İl teşkilatlarınca yapılan taziye ve başsağlığı mesajları silindi. 

Sessizliğini koruyan MHP'ye üyeler tepki göstererek istifa ediyor. MHP'liler, e-Devlet üzerinden istifa ettiklerine dair ekran görüntülerini sosyal medyada paylaşıyor.

e-Devlet üzerinden istifa ettiklerine dair ekran görüntülerini sosyal medyada paylaşanlar, Ateş'in öldürülmesi sonrası partinin sessiz kalmasını eleştirdi. 'Milliyetçi Odak' isimli internet sitesinin aktardığına göre istifalar, MHP ve Ülkü Ocakları'ndan açıklama yapılmamasına tepki olarak veriliyor.

AİLESİ AÇIKLAMA YAPTI

Ateş'in eşi Ayşe Ateş, ailesi adına Sinan Ateş'in sosyal medya hesabından bir açıklama metni yayınladı.

Eşinin cenazesine gelerek taziyelerini iletenlere teşekkür eden Ayşe Ateş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Ankara'da düzenlenen hain suikast sonucu şehit düşen eşim Sinan Ateş'in cenazesi için yakından, uzaktan gelerek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten herkese ailemiz adına teşekkür ediyorum. Eşimin şehit edilmesinden bugüne gerek sosyal medyada gerekse bazı internet sitelerinde yer alan katil arayışlarının, hedef göstermelerin kimseye bir faydası yoktur. Sosyal medya bir hüküm yeri değildir. Devletimiz, suçluları tespit edecek ve gereken cezayı verecek büyüklüktedir.

Her şeyden önemlisi Allah, en büyük adalet ve hüküm sahibidir. Acımızı bir siyasi malzeme haline getirmek, acımız üzerinden siyasi hesaplaşma yapmak isteyenlerden istirhamımız, ellerini vicdanlarına koymaları, acımıza saygı duymalarıdır. Şu anda tek bir gerçek vardır: Sinan Ateş, hain bir suikaste kurban gitmiş Ülkücü şehittir. Onun manevi hatırasına saygı göstermek isteyen herkesten tek beklentimiz duadır."

GÖZALTILAR BAŞLADI

İlk kez bir Ülkü Ocakları Başkanı öldürülürken cenazeye MHP’lilerden katılım olmadı. Muhalefet liderleri ise taziye mesajlarından bu yana suikastın arkasındaki organizasyona dikkat çekerek saldırının tüm yönleriyle aydınlatılması ve faillerin bir an önce yakalanması gerektiğini bildiriyor.

Valilik açıklamasından bu yana olaya ilişkin resmi bir bilgilendirme yapılmazken soruşturmaya dair bazı iddialar gazeteciler tarafından dile getirildi.

GÜLSUYU ÇETESİ

Bir dönem Türkmen Dağına giden daha sonra İstanbul-Maltepe-Gülsuyu’nda çeteleşen ekibin başında “Dado” lakaplı Doğukan Çep'in azmettirici olduğu ileri sürüldü. 

Eray Özyağcı ve Doğukan Çep isimlerinin öne çıktığını, tetiği çektiği öne sürülen Öz, motosikleti kullanan Çep gözaltına alındı.

Eski Ülkü Ocakları Maltepe Şube yöneticisi Ufuk Köktürk gözaltına alındı. Köktürk’ün evinde 1 adet tabanca ve bu silaha ait 2 adet şarjör ve 23 adet fişek ele geçirildi. M.Y. adlı şüpheli ise aranıyor. Ufuk Köktürk’ün adı ‘MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu’ listesinden çıkarıldı. 

MHP "İFTİRA" DEDİ

Olaya dair MHP kanadından ilk açıklama Mersin Ülkü Ocakları tarafından yapıldı. Açıklamada, suikasta ilişkin MHP ve Ülkü Ocakları’na yönelik ‘iftiralar’ atıldığı, ‘karalama kampanyaları’ ve ‘algı operasyonları’ yürütüldüğü iddia edildi.

“Olaylara karşı yorum yapanlara bakınız ki hiçbirinin ne MHP ile ne Ülkü Ocakları ile alakası kalmamış” denilen açıklamada, olayın iç yüzü bilmeden MHP ve Ülkü Ocakları’nı ‘suçlayanların’ ‘pişman olacağı’ ifadelerine yer verildi.

İsim vermeden, Mersin’de Emrullah Kaplan isimli ülkücünün ölümünün hatırlatıldığı açıklamada, “Mersin’de yaşanan olayda, ülküdaşımız hayatını kaybetti. Peki neden ona başsağlığı dilenmedi?” denildi.

Bahçeli’nin ve Ülkü Ocakları’nın, Ateş suikastıyla ilgili yorum yapmamasına ilişkin “Ülkücü milliyetçi hareketin lideri Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih onu daima haklı çıkarmıştır” denildi.

Açıklamada “Sinan Ateş’in bir gecede görevden alınmasının sorgulanması gerektiği” savunularak, “Ülkücü Hareket liderinin emrindedir ve lider neyi nasıl işaret ediyor, neyin nasıl olmasını istiyorsa öyle olacaktır. Lider – Teşkilat – Doktrin bu üçlüyü idrak edemeyen, sadık kalamayan bir zahmet ben Ülkücüyüm demesin” ifadelerine yer verildi.

İddiaya göre Ateş’in görevden alınması sürecinde, Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’in karara karşı çıktığı ardından görevden alındığı belirtiliyor. Görevden alınınca Ünel’in ‘cezalandırılmasını isteyen’ bazı kişiler Adana’dan Mersin’e gidiyor. Söz konusu kişilerin bıçaklamak istedikleri Ünel, silahını kullanıyor. Olay sonrası Emrullah Kaplan hayatını kaybediyor.

Öte yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından “Bu menfur olay sonrası yapılan yorumlara itibar edilmemesi gerekir. Ölüm olayı üzerinden siyaset yapmaya kalkanlar var, bunların durumu ahlaki değil. Emniyet güçleri konunun tüm boyutunu ortaya çıkaracaktır. Olay bütün yönleriyle aydınlatılacaktır” dedi.

kar08-sinannn.jpg

‘HABERİ GELDİ KALEMİMİ KIRMIŞLAR’

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Sinan Ateş’in yakın çevresiyle yaptığı görüşmeyi aktardı. Altaylı yazısında “Aslına bakarsanız, Sinan Ateş’in sokak ortasında öldürülmesine pek şaşıran yok. Hatta ‘Kendisi de şaşırmamıştır’ diyor Ateş’i tanıyanlar” ifadesini kullandı. Ateş’in yakınlarının anlattıklarını aktaran Altaylı “Birkaç gün önce İstanbul’a geldi, ‘Benim kalemimi kırmışlar. Haberi geldi. Her an bir şey yapabilirler’ dedi. Tanıyanlar ‘Bu işle kimin görevlendirildiğini bile biliyordu ama umursamıyordu’ diye anlatıyorlar” diye yazdı. “Herkes her şeyi biliyor. Ve herkes susmuş bekliyor. Etrafa bakınca eski günlere dönmüşüz gibi hissediyorum. Tek fark artık Renault Torosların üretimden kalkmış olması. Beyaz Torosların yerini galiba motosikletler almış” yorumunda bulundu.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 4 kişi daha tutuklandı, tutuklu sayısı 10'a yükseldi. Tutuklanan 4 kişiden 2’sinin Özel Harekat Polisi olduğu öğrenildi.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 şüpheli, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı. Soruşturmada tutuklu sayısı 10'a yükseldi.

Doç. Dr. Sinan Ateş ve arkadaşı Selman Bozkurt, 30 Aralık'ta, Çankaya ilçesi Kızılırmak Mahallesi'nde motosikletli şüphelinin silahlı saldırısına uğradı. Başından vurulan Sinan Ateş, olay yerinde hayatını kaybetti, arkadaşı Bozkurt ise omzundan vurularak yaralandı. Cinayetle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında 18 şüpheli gözaltına alınmış. Daha önce adliyeye sevk edilen 7 şüpheliden 6'sı 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan tutuklanırken, 1'i adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

TUTUKLANANLARDAN İKİSİ ÖZEL HAREKAT POLİSİ

Bugün emniyette ifade işlemleri tamamlanan ikisi özel harekat polisi 4 şüpheli daha çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. Böylece soruşturmada tutuklu sayısı 10'a yükseldi.

"ARACA ÇAKAR TAKILDI ÖZEL HAREKATÇILAR EŞLİK ETTİ"

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Acarer "Sinan Ateş cinayetinde, ‘tetikçi’ olarak ifadesi alınanlardan M.I.’ya ait tutanak. Ankara’ya gidecekleri araç Ataşehir’de bir otoparktan alınıyor. Özel Harekat polisleri de orada. Bu evrakta var. Ayrıca burada çakar takıldığı ve polislerle yola çıkıldığı bilgisi var!" dedi.

DODO İSTANBUL'DA YAKALANDI

Cinayetin azmettiricisi olduğu öne sürülen, soruşturmanın 1 numaralı ismi Doğukan Çep İstanbul'da yakalandı.

Cinayetle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında 18 şüpheli gözaltına alınmış, daha önce adliyeye sevk edilen 7 şüpheliden 6'sı 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan tutuklanırken, 1'i adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

Bugün emniyette ifade işlemleri tamamlanan ikisi özel harekat polisi 4 şüpheli daha çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. Böylece soruşturmada tutuklu sayısı 10'a yükseldi.

VUKUATLI DODO ARANIYORDU

Dodo lakaplı Doğukan Çep, Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında 35 yıl 4 ay hapis cezası almış ve aranıyordu.

Ankara Organize Şube Müdürlüğü ekipleri, Ateş cinayeti soruşturmasıyla ilgili bir süredir İstanbul'da firari şüphelileri yakalamak için çalışma yürütüyordu. Bugün akşam saatlerinde Ateş cinayetine ilişkin aranan Doğukan Çep'in Beykoz İshaklı Köyünde bulunan bir otelde olduğu belirlendi. İstanbul ve Ankara polislerinin ortaklaşa yaptığı çalışma sonucunda otele baskın düzenlendi. Polislerin geldiğini fark eden Doğukan Çep otelin arka kısmında bulunan ormanlık alana kaçmak istedi. Bu sırada polis ekiplerinin havaya uyarı ateşi etmesinin ardından Doğukan Çep yakalandı. Gözaltına alınan Doğukan Çep'in Ankara'ya götürüleceği öğrenildi.

Cinayetin azmettiricisi iddiasıyla yakalanan Doğukan Çep'e para transferi yaptığı için gözaltına alınan MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk'ün ifadesi basına yansıdı. Söz konusu ifadelerde Köktürk, Çep'e para transferini doğruladığı öne sürüldü. İnfaz sonrasında tutuklananlar arasında MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk de bulunuyordu. Daha önce MHP İstanbul İl Başkanlığının internet sitesinde adı geçen Köktürk’ün adının yönetim kurulu listesinden çıkarıldığı görüldü. Köktürk’ün adının silinmesi kafalarda soru işaretlerine neden olmuştu.

doğukan çep-1

MHP'Lİ YÖNETİCİYLE FOTOĞRAFLARI ORTAYA ÇIKTI

Nevruz kutlamalarında gözaltı Nevruz kutlamalarında gözaltı

Cinayetin azmettirici Doğukan Çep’in cinayetle iligli soruşturma kapsamında gözaltına alınan MHP İstanbul il yöneticisi Ufuk Köktürk ile fotoğrafları da ortaya çıktı.

doğukan çep-köktürk

KÖKTÜRK'ÜN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Suikastın azmettiricisi şüphesiyle yakalanan Doğukan Çep ile 2013 yılında Maltepe Cezaevinde aynı koğuşta tanıştıklarını itiraf eden Köktürk, Çep ile suikastten önce görüştüklerini anlattı. 

Sinan Ateş’in öldürülmesinden bir gece önceye kadar görüştüklerini söyleyen Köktürk, Çep’in kendisini 28 Aralık gece 23.00’de Facetime üzerinden aradığını belirterek şunları söyledi:

“‘Bana acil iki günlüğüne para lazım’ dedi. Paranın ne için lazım olduğunu söylemedi. ‘Zor durumdayım’ dedi, ‘bana 4 bin TL para gönderebilir misin’ dedi. Ben de kendisine üzerimde nakit para olmadığını, eşimin banka hesabı üzerinden işlemlerini yaptığımı, eşimin hesabında da para olmadığını söyledim. ‘Bir yerden bulamaz mısın’ dedi. Ben de yanımdaki Mehmet Ali’ye sordum. O da hesabında para olduğunu verebileceğini söyledi. Doğukan’a IBAN atmasını söyledim bana IBAN attı. Arkadaşımdan aldığımı parayı kartsız işlem olarak havale edemediğim için eşimin kartını kullanmak suretiyle bana gönderilen IBAN’a parayı gönderdim. Aramızda zaman zaman para alışverişi olduğu için IBAN’ın kime ait olduğunu sorgulamadım ve parayı gönderdim.”

MHP'Lİ MİLLETVEKİLİNİN EVİNDEN GÖZALTI

Soruşturma kapsamında MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Köktürk gözaltına alınmıştı. Cinayetin planlanması aşamasında yer almakla suçlanan Köktürk’ün eşinin hesabından bir cinayet şüphelisinin hesabına para gönderildiği iddia ediliyordu.

Soruşturmada şüpheli olduğu öğrenilen bir diğer isimse eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş oldu. Cinayetin ardından Cinayet Büro polisleri, savcılığın talimatı üzerine Demirbaş’ı gözaltına almak istedi. Ancak Demirbaş’ın MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde olduğu tespit edildi.

Kılavuz, adresin milletvekili evi olduğunu belirterek gözaltı işlemine karşı çıkmak istedi, ancak polisler ısrarcı olunca MHP’li vekil geri adım attı. Gözaltına alınan Demirbaş, 9 saat sonra sonra ‘sürpriz’ bir şekilde savcılık kararıyla serbest bırakıldı.

10 TUTUKLAMA

Cinayetle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında 18 şüpheli gözaltına alınmış, daha önce adliyeye sevk edilen 7 şüpheliden 6'sı 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan tutuklanırken, 1'i adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

Emniyette ifade işlemleri tamamlanan ikisi özel harekat polisi dört şüpheli daha çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. Böylece soruşturmada tutuklu sayısı 10'a yükseldi.

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ

Bu arada eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş suikastı soruşturması kapsamında tutuklanan MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk ile gözaltına alınan Doğukan Çep’in geçmişteki davalarında avukatlığını 2015 seçimlerinde MHP’den milletvekili adayı olan avukat Serdar Öktem’in yaptığı öğrenildi. 

Ülkücü Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin soruşturma devam ederken, suikast organizasyonunda önemli rol oynadığı tespit edilen isimlerin farklı davalarda aynı avukat tarafından savunulduğu ortaya çıktı.

2015’te MHP’den milletvekili aday adayı olan Serdar Öktem ayrıca, dosya kapsamında tutuklanan MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk’ün, 2014’te Çekmeköy Ülkü Ocakları Başkanı’yken bir lise kavgasında çocuk öldürmekten 20 yıl hapse mahkum olduğu davada da avukatlığını üstlendi.

Konuyla ilgili haberinde İsmail Saymaz şunları yazdı: Köktürk’e çocuk öldürmekten 20 yıl ve bir kişiyi yaralamaktan da 3 ay 22 gün hapis cezası verildi. Köktürk, 20 ay kadar tutuklu kaldıktan sonra, 20 Kasım 2014’te bırakıldı. Bir daha asla cezaevine girmedi. Ufuk Köktürk ve Doğukan Çep ilişkisine dikkat çeken Saymaz, avukat Serdar Öktem’e ilişkin, “Hasan Ferit Gedik Davası’nda savunduğu Çep’in şimdi eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesini planlaması, bu tesadüf (!) Öktem’i şaşırtmıyor mu? Kaldı ki… Öktem’in Sinan Ateş soruşturması kapsamında tutuklanan bir kişiyle daha avukatlık ilişkisi var: Ufuk Köktürk” ifadelerini kullandı.

avukat-3

Serdar Öktem, Devlet Bahçeli ile bir arada

ÜLKÜ OCAKLARI’NIN HUKUK İŞLERİNDEN SORUMLU: NİKAHINA TANIDIK SİMALAR KATILDI

Serdar Öktem, Ülkü Ocakları’nda Hukuk Biriminden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Ülkü Ocakları’nın mevcut başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Serdar Öktem’in nikah şahitliğini yapmıştı. Yıldırım’ın Eylül 2018 tarihli paylaşımda, nikah şahitleri arasında futbolcu Arda Turan ve Sivasspor Balkanı Mecnun Otyakmaz’ın da yer aldığı görülmüştü.

TUTUKLANAN POLİSLER KONUŞTU

Tutuklanan polisler Aşkın Mert Gelenbey ve Murat Can Çolak ifadelerinde, tetikçi Özyağcı ile olaydan 10 gün önce Ankara’ya geldikleri transporter aracın sahibi olan Mustafa Uzunlar’ın işlettiği otoparkta tanıştıklarını ancak Özyağcı’nın kendisini farklı bir isimle tanıttığını iddia etti.

Polisler, Ankara’ya eğlenmek için geleceklerini, bu nedenle Uzunlar’ın aracını almak için Ataşehir’de işlettiği otoparka gittiklerini öne sürerek, “Bu sırada Özyağcı geldi. Bir hastası olduğunu söyleyerek, ‘Hastamı görmek için ben de sizinle Ankara’ya gelebilir miyim? Masrafa da ortak olurum’ dedi. Biz de kabul ettik. Ankara’ya Eray Özyağcı’yı bıraktıktan sonra bir iki mekanı gezerek aynı gece döndük. Eray’ın kim olduğunu gözaltına alındığımız gece öğrendik. Bizim olayla bir ilgimiz yok” diye konuştu.

"Dodo tanıştırdı"

Soruşturma kapsamında önceki gün tutuklanan transporter aracın sahibi Mustafa Uzunlar, emniyetteki ifadesinde, özel harekat polisleri Murat Can Çolak ve Aşkın Mert Gelenbey’i tanıyıp tanımadığı sorusuna, “Bu şahıslar 27 Aralık günü bizim otoparkta 61 OF 0609 plakalı transporter aracı almaya geldiğinde Dodo lakaplı Doğukan Çep isimli kişi bizim otoparktaydı. Kendisi bu kişileri polis olarak tanıştırdı. Gelenler 2 kişiydi. 2’si de polis dedi. Bunlardan birinin hatta Özel Harekâtta çalıştığını söyledi” yanıtını vermişti.

"Direksiyona polislerden biri geçti"

Uzunlar ifadesinde şunları söylemişti:

“27 Aralık günü işletmiş olduğum Ataşehir’deki otoparka saat 15:00 sıralarında kendi aracımla tek başıma geldim. İşyerime geldiğimde Dodo lakaplı Doğukan Çep de otoparktaydı. Kendisi ile sohbet ederken Ankara’da bir düğün olduğunu, düğün sahibine hediyesini verip gelmek için araç ihtiyaçları olduğunu, hatta Ankara’ya iki tane polis arkadaş ile birlikte gideceğini, birazdan polislerin de otoparka geleceğini söyledi. Daha sonra Murat Can Çolak ve Aşkın Mert Gelenbey adlı polisler geldi. Israr üzerine aracı vermeyi kabul ettim. Araç temiz olsun diye otoparkımızda bulunan yıkamaya aracı yıkatmak için verdirttim. Bu sırada “Papi” lakaplı Eray Özyağcı da da otoparka geldi. Araç içindeki şahsi eşyalarımı aldım. Aracı kendilerine 27 Aralık günü saat 16:30-17:00 sıralarında otoparkta teslim ettim. Hatırladığım kadarıyla polislerden biri direksiyona geçti, diğeri ve Eray da araca bindi. Doğukan’a ‘hani sen de gidecektin’ diye sorduğumda ‘yok ben kalacağım, arkadaşlar gidip gelecek’ dedi. Bunun üzerine ben spor yapmak için spor salonuna gittim. 28 Aralık günü otoparka geldiğimde aracın otoparkta olduğunu gördüm. Çalışan personele sorduğumda aracın sabah saat 09:28 sıralarında kendisini polis olarak tanıtan polislerden esmer olan polisin tek başına getirip bıraktığını öğrendim."