27 Aralık sabahı, Mustafa Kemal Paşa ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsil Heyeti üyeleri Baynam köyünden Ankara’ya hareket etti (1). Mustafa Kemal Paşa, Ankara’ya yaklaştığında, tellallar Ankara sokaklarında şöyle bağırıyordu. - Mustafa Kemal Paşa ve Yeşil Ordu geliyor.
Mustafa Kemal Paşa’nın arkasında Yeşil Ordu yoktu ama çelik gibi iradeli, düşmandan yurdunu kurtarma azminde Türk halkı vardı.
27 Aralık 1919 Cumartesi günü saat on birde, Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti’ni taşıyan üç otomobil, Dikmen sırtlarından geçen, Kırşehir yolunun Ankara’ya dönen yüksek noktasında göründü.
Birinci otomobilde Mustafa Kemal Paşa, Hüseyin Rauf Bey, Ahmet Rüstem Bey ve Yaver Yüzbaşı Cevat Abbas Bey bulunmaktaydı.
İkinci otomobilde İbrahim Süreyya Bey, Mazhar Müfit Bey, Hakkı Behiç Bey ve kâtipleri, üçüncü otomobilde ise Üçüncü Ordu Müfttişliği karargâhından Mustafa Kemal Paşa’ya refakat eden Doktor Binbaşı Refik Bey, Erkânıharp Binbaşı Hüsrev Bey ve diğer kişiler vardı (2) .
Mustafa Kemal Paşa, Ankara’ya geldiği gün şehirde fevkalade bir kaynaşma ve o güne kadar görülmemiş bir hareket oldu.
Çankaya ve Dikmen tepelerinden güzel sesli hafızlar ezan ve salat okudular. Seçilen atlı alayı, Ulucanlardan, Hacı Bayram Camisi’nin önünde toplanarak dini merasim yaptılar.
Yedi yüz piyade, üç bin atlıdan oluşan seymen alayını, Ankara’da bulunan dervişler takip etti. Bu dervişler Nakşî, Rufai, Sadi, Bayrami ve Mesnevi tarikatına mensuptular. Civar köylerden Aleviler ve gizli olarak Bektaşiler de bu törene katıldılar (3) .
Ankara şehri adına karşılama heyetinde Müdafaai Hukuk Cemiyeti üyelerinden Hoca Rifat Efendi, Binbaşı Fuat Bey, Kınacızade Şakir Bey, Aktarbaşızade Rasim Bey, Toygarzade Ahmet, Ademzade Ahmet, Hatip Ahmet, Kütükçüzade Ali, Hanifzade Mehmet, Bulgurzade Tevfik Bey bulunuyordu.
Dikmen bağlarının eteğinde, bir çeşme önünde, Eskişehir Milletvekili Emin (Sazak) ve Ankara halkından Naşit Efendi ve arkadaşları bekliyordu. Yirminci Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa ve Vali Vekili Yahya Galip Bey, Eymir gölüne, yani Gölbaşına kadar gelmişlerdi.
Çankaya ve Dikmen tepelerinde güzel sesli hafızlar ezan ve salât okuyorlardı.
Kızılyokuş’ta iki kurban kesildi. Yenişehir’de ise seymenler bir dana kurban ettiler. Buradan İstasyon yoluna dönüldü. İstasyon meydanında, Jandarma ve Polisler dizilmişti. Bunlar da selamlanarak, kız ve erkek öğrencilerin arasından geçilerek, bir süre sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı binanın önüne gelindi.
Bu bina o sırada Fransız karargâhı idi. Fransız bayrağı çekilmişti. Binanın karşısındaki bahçede çadırlarda Fransız askerleri vardı. Askerler hayretler içinde gelen kalabalığa bakıyordu. Alkışlar ve dualar arasında hükümet meydanına gelindi. Burada Vali Vekili Yahya Galip Bey halka seslendi ve gelenlere hoş geldiniz dedi. Daha sonra Hükümet Konağında bir süre dinlendikten sonra Kolordu ziyaret edildi. Daha sonra otomobillerle şehrin dışında bulunan ve Temsil Heyeti için ayrılmış olan Ziraat Mektebine gidildi.
Bu binanın üst katındaki odalar gelenlere ayrılmıştı. Odaların kapısına kime ait olduğu tek tek yazılmıştı. Koridorun sağ tarafındaki odalar Temsil Heyeti üyelerine ayrılmış, sol tarafın sonundaki büyücek bir oda da Mustafa Kemal Paşa’ya tahsis edilmişti (4) .
Mustafa Kemal Paşa, 27 Aralık 1919 günü bütün teşkilata, Ankara’ya geldiğini bildiren bir telgraf yayınladı. O telgrafta Temsil Heyetinin milletimizin vatan sevgisiyle ateşli ve samimi tezahüratları eşliğinde Kayseri üzerinden Ankara’ya ulaştığını, şimdilik Temsil Heyeti Merkezinin Ankara olduğunu bildiriliyordu (5) .
1 Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, C: 2, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1968, s.496,497.
2 Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, Vatan Neşriyatı, İstanbul, 1953, s.265.
3 Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, Temel Yayınları, İstanbul, 2000, s.497.
4 Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, Temel Yayınları, İstanbul, 2000, s.348, 349.
5 Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, Temel Yayınları, İstanbul, 2000, s.500