ERKEN HABER -Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

Göçmenler konusunda Türkiye’ye insanlık ve hukuk dersi veren Batı dünyasını elini taşın altına koymaya davet eden Karamollaoğlu, "Zira biz iktidara geldiğimizde, bu taşı Avrupa’nın önüne bizzat koymakta kararlıyız! Bunu da şimdiden bir yere not etmelerini tavsiye ediyorum" dedi.

Temel Karamollaoğlu, yılın ilk 6 ayının geride bırakıldığını belirterek, "Fakat ne yazık ki, son 6 ayda problemlerimizin daha da derinleştiğini, insanımızın karşı karşıya kaldığı sıkıntıların çok daha arttığını görüyoruz. Maalesef, bugün 6 ay öncesine göre çok daha yoksul, çok daha borçlu ve çok daha mutsuz bir ülkeyiz." diye konuştu.

Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"İnsanın Aklına Nasrettin Hocanın Şu Fıkrası Geliyor

Yılın ilk 6 ayı geride kaldı. Son 5-6 yıldır Sn. Erdoğan başta olmak üzere iktidar partisinin yöneticileri sürekli olarak her 6 ay sonra Türkiye'nin düze çıkacağını, hatta abartılı ifadelerle "çağ atlayacağını, uçacağını"; bu durum karşısında da birilerinin "çatlayacağını, patlayacağını" ifade ediyorlar.

Fakat bugüne kadar hiçbir öngörüsü tutmayan iktidarın, bu öngörüleri de tek bir kez olsun tutmadı. Şimdi de Sayın Erdoğan, Pazartesi günü kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada 6 ay sonrasına değil de 2023'ün Şubat-Mart aylarına yeni bir tarih verdi...

İnsanın aklına Nasrettin Hocanın şu fıkrası nasıl gelmesin... Hani Nasrettin Hoca bir gün ata binmek istemiş. Sağdan atlamış olmuyor, soldan sıçramış olmuyor; hasılı o kadar uğraşmasına rağmen ata binememiş.

Kendi kendine: “Hey gidi gençlik!” diye mırıldanmış. Sonra sağına soluna bakınıp kimsenin olmadığını görünce kendi kendine: "Ya Nasrettin ben senin gençliğini de bilirim!" demiş..

Sizin 236 Ayınız İle Bizim 11 Ayımızı Koyun Bir Terazinin İki Kefesine

İşte biz de bu arkadaşların cemâziyelevvelini gayet iyi biliyoruz. 6 ay öncelerini, 16 ay öncelerini, 6 yıl öncelerini de, hatta çok daha eski tarihlerde attıkları adımları da çok iyi biliriz... Ayrıca hem onlar hem de aziz milletimiz bizi de bilirler, geçmişte yaptıklarımızı da bilirler.

İşte bakın tarihi bir örnek... Bundan tam 26 yıl evvel, 28 Haziran 1996'da merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın başbakanlığında Refah-Yol Koalisyon Hükümeti kurulmuştu.

Ve bu iktidar 1 yıl bile değil, aktif olarak 11 ayda tarihe altın harflerle yazılan ve bugün dahi özlemle yâd edilen işlere imza atılmıştı. 20 yılda, yani tam olarak söyleyelim 236 ayda ve tek başınıza iktidar döneminizde yapamadıklarınız bir tarafa, bizim sadece 11 ayda ve koalisyon hükümetimiz döneminde yaptıklarımız bir tarafa. Koyun bakalım bunları bir terazinin iki kefesine, hangisi ağır geliyor?

20 Yıllık Ak Parti İktidarı ile 11 Aylık Refah-Yol Hükümeti Kıyaslaması

Bu terazinin bir kefesinde ve sadece 11 ayda;

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Erdoğan'ın önü kesilmek isteniyor Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Erdoğan'ın önü kesilmek isteniyor

-D-8'ler var.
-İşçiye, memura, emekliye tarihi zamlar var.
-Denk Bütçe var.
-Bütçe açığını, faiz giderlerini, vergileri, enflasyonu düşürmek var.
-Toplumun tüm kesimlerinin alım gücünü yükseltmek var.

Terazinin diğer kefesinde, yani sizin 236 aylık iktidar döneminizde;

-Tarihi enflasyon ve işsizlik rakamları var.
-Hem devletin hem özel sektörün hem de vatandaşların hiç olmadığı kadar artan borç yükü var.
-Her geçen gün düşen alım gücü var.
-Yoksulluk var, yolsuzluk var, rant, torpil, iltimas ve adam kayırma var...

Kıyas ortadadır, hangi kefenin ağır bastığı tartışmaya bile açık değildir. Bir kez daha görülüyor ki, amaçlarını yitiren siyasi hareketler çıkar şebekelerine dönüşüyor. Tüm ilişkiler laçkalaşıyor, kurumlar yozlaşıyor, yolsuzluk kurumsallaşıyor; çürüme derinleşiyor ve kaçınılmaz hale geliyor.

İktidar İçin "Son Çağrı"

Değerli arkadaşlar; iktidarda bulunanlara bugün buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Eskiden havalimanlarında "son çağrı" anonsu yapılırdı, işte bu çağrı da iktidardakiler için artık son çağrıdır.

Seçimlere, zamanında yapıldığı takdirde dahi, 1 yıldan az bir zaman kaldı. Hani meşhurdur ve bu Yeşilçam filmlerinin de çok bilindik senaryosudur. "6 ay ömrünüz kaldı, ne yapmak isterseniz yapın.." derler.

İşte bu iktidarın en fazla 1 yıl ömrü kaldı, önlerinde son bir fırsat var. Çok kısa demeyin buna, çünkü az önce 11 aylık Refah-Yol Hükümeti de kısa zamanda büyük başarılara imza atılabileceğini gösteren örneği verdim.

Buyurun, 20 yılda yapamadıklarınızı kalan 1 yılda gerçekleştirin. Gençlerimiz arasında yaygın olan kullanımla ifade edersek; isterseniz "tüm tuşlara aynı anda basarak bölüm geçmeye" çalışın... Elinizi tutan yok, engel olan yok, önünüz açık, yetkileriniz neredeyse sonsuz; hadi buyurun...

Seçimleri Biz Kazanacağız

Fakat değerli arkadaşlarım; görünen köy kılavuz istemez, tecrübe edilen şey de tecrübe edilmez...

Bu arkadaşların ülkemizin problemlerini teşhis etmeye kabiliyeti de anlaşılan takati de yok..

20 yıllık tecrübe ortadadır... Dökülüyorlar! Türkiye'nin yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğu ve milletimizin de bu konuda kararlı olduğu ise çok net bir şekilde görülmektedir.

Hafta sonu ifade etmiştim, seçimleri %99,99 kazanırız demiş, kendilerine çok az bir ihtimal payı bırakmıştım. Fakat iktidar ortağı Sn. Bahçeli'nin bunun üzerine sarf ettiği nezaketsiz sözler gösteriyor ki, bu yüz binde bir ihtimal dahi yoktur! Çünkü mantık aynı mantık, zihniyetlerini değiştirmeye de hiç niyetleri yok!

İşte bugün diyorum ki, seçimleri Allah'ın izniyle iktidar kaybedecek ve biz kazanacağız! 20 yıllık Ak Parti iktidarının enkazı da kaldıracak, son 5-6 yıldır Cumhur İttifakının sebep olduğu nezaketsizliğe, hoşgörüsüzlüğe ve kutuplaşmaya hep birlikte bir son vereceğiz!"