İnsanlar korku ile ümit arasında yaşarlar; aslında ümit insanları daha iyi hep daha iyi, daha çok hep daha çok şeklinde motive eder. Bu ise açgözlülüğe yol açar.
Hormonlu büyümeler, borçluluğun artması, sermaye piyasalarındaki balonlar, konut piyasalarının aşırı büyümesi, tüketimin üretimden fazla olması hep aç gözlülüğün sonucudur.
Aç gözlü insan en kolay kurbandır.
Kriz anları genelde aniden oluşur.
Önceleri bir takım veriler ortaya konur fakat kimse çok kazanmaktan ve çok harcamaktan taviz vermek istemediği için önlem almaz ve birden panik başlar.
Birden...
Myron Scholes, Fischer Black ve Robert C. Merton isimli üç iktisatçı bu işe kafa yorup bir teori geliştirmişler ve bu teoriyle Nobel Ekonomi ödülü almışlar(1997).
-Scholes, Black, Merton Modeli-
Bu teori türev piyasalarındaki gelecek tahmininin fiyatlandırılmasını ortaya koyar.
Bu teoride risk hesaplanmaz, her şeyin normal şartlarda oluşacağı düşünülür, rasyonalitenin ne zaman terse döneceği hesaplanmaz.
Bu teoriyi kullanıp rasyonel hareket eden yatırımcı kazanır.
Fakat ne kadar mükemmel bir model olursa olsun birden bir şey olur ve işler terse döner, panik başlar ve kriz olur.
Artık ne teori işler ne formül ne önlem...
İnsan doğar, büyür ve ölür.
Finansal Piyasalar doğar, yükselir ve düşer.
Yatırımcılar kazanır ve kaybeder.
Kapitalist ekonomilerdeki yükseliş ve düşüş döngüsü sonsuz gibidir.
Piyasalardaki davranış biçimi, hangi uzman ne derse desin, hangi teori ya da hangi formülü uydurursa uydursun, tamamen irrasyoneldir.
Yükselen düşer. Mantıklı yükselirsen, üretirsen, deli gibi harcamazsan, aç gözlü olmazsan, verileri iyi inceler ve sürekli gelecekle ilgili vizyonları ortaya koyarak tahminler yapar ve bu tahminler üzerinden stratejiler üretirsen tuzağa düşme ihtimalin azalır. Aksi taktirde er geç kriz muhakkak olur.
Ekonomi bir sonuçtur. Aslolan siyasettir. Siyasete ve diplomasiye değer vermek gerekir. Varlığının farkında olmak, gerçekleri görmek, aşırı hayalperest olmamak gerekir.
Size 12 hamlede Dünya Finans Sistemini anlatmaya çalıştım.
Küresel Para, Faiz ve Sermaye piyasaları sistemi içerisindeyseniz kural basittir; sistemi görecek, anlamaya çalışacak ve ona göre strateji belirleyeceksiniz. Diplomasiye önem vereceksiniz. Üreteceksiniz...
Aksi takdirde küresel sistem sizi yutar.
Ekonomi tıpkı ekoloji gibidir. Güçlü olan güçsüz olanı yer..
Haksızlık bu diyebilirsiniz fakat siz yeni bir oyun kurup kendi kurallarınızla oynayıncaya kadar var olan oyunun kurallarına uymak ve oyunu da iyi oynamak zorundasınızdır.
Kapitalizm bir cangıldır, vahşi yaşamdır, ormandan kaçmanın yolunu bulana kadar sağ kalmak gerekir.
Her düşüş aynı zamanda bir yükselişin de habercisi olabilir. Bunun için akılcı olmak gerekir, yükselirken eski hataları tekrarlamamak gerekir. Uyarıları dikkate almak gerekir.
Zor günlerden geçiyoruz. Hemen de bitmeyecek gibi gözüküyor.
Evet bedava hayata alıştık.
Devlet tıpkı, çocuklarını lüks içerisinde büyütüp sonra işlerim kötü eski standardımızı kaybediyoruz diyen baba gibi davranıyor bize.
Bugünkü duruma düşmemek için parasal ve ekonomik sıkılaştırma önlemlerini 10 yıl evvel almaya başlasaydık böyle olmayacaktık.
Olan oldu. Önümüzde hayli zor bir yıl var. Mecbur küçüleceğiz.
Bu sıkıntıların bizim üzerimizdeki etkilerinin siyasiler üzerinde de etkisi olacaktır pek tabii.
Bunu aşmak ne kadar kolay olur bilmiyorum fakat habire yiyip içen, şişen şişen ama doymak bilmeyen aç gözlü ihtiras sahibi siyasiler ve siyasi bürokratlar gitmeden bu iş düzelmeyecek.
Sürekli övenleri seven ama yerenleri hain gören büyükler de bu huylarından vaz geçmedikçe etrafları yağdanlık ve şakşakçılarla dolup dolup taşacaktır.
Bu dalkavuklar tıpkı padişahın önünde takla atan şaklabanlar gibi eğlendirirler ama hiç bir işe yaramazlar. İşleri güçleri ellerine tutuşturulan akçe keseleridir.
Kese olmazsa çeker giderler.
Kalın sağlıcakla...