"Doğu'nun Paris'i Erzurum" uydurmasıyla yıllarca halk kandırıp, Erzurum'u Büyükşehir yapıp, küçük kalmaya mahkum ettiler.

Bir Erzurumlu olarak, Erzurum'da yaşanan olaylar karşısında sessiz kalamazdım. Her zaman gurur duyduğum şehrim, beni hayal kırıklığına uğrattı.

Rahmetli Naim Hoca (Gölleroğlu) yaşasaydı "Ula uşah Erzuruma ne olir?" diye sorardı, bizim de yüzümüz kızarır cevap veremezdik.

AK Parti'nin iktidara geldiği dönemdeki Erzurum ile şimdiki Erzurum arasında "nereden nereye" hesabı yapmak gerekir. 

Balık baştan kokar demişler büyüklerimiz... Yanlışlar, baştakilerden başlarsa bu bozulma aşağıya doğru sirayet eder.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki seçimlerde Erzurum mitingi sırasında yeniden aday gösterdiği Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erdoğan'ın gözü önünde yuhalandı Erzurumlular tarafından. Buna rağmen Erdoğan, yine Sekmen'i aday gösterdi.

Mehmet Sekmen, dışarıdan ithal olarak aday gösterilen, AK Parti'nin şehre dayattığı eski Kartal Belediye Başkanı. 

Erdoğan, neden Sekmen adında ısrar ediyor merak etmişimdir. Milletin yuhaladığı bir başkanı yeniden aday göstermek kendi takdiridir. 

Mehmet Sekmen ismi karşıma Gölge Ordu kitabında çıkıverdi. SADAT'ı konu alan bu kitapta Mehmet Sekmen'in Erdoğan'ı SADAT'ın kurucusu Adnan Tanrıverdi ile tanıştırdığı bilgisi yer alıyor.

Vayyy beeeee. Demek ki Erdoğan ile Tanrıverdi'yi tanıştıran Sekmen, sırtını sağlama dayamış.

Başarısızlığına rağmen, yeniden aday gösterilmesinin gerekçesi de ortaya çıkmış oldu.

Sekmen, kendisi dışarıdan geldiği gibi başta kardeşi olmak üzere belediyenin iş yaptığı bütün şirketleri dışarıdan getirdiği ekiplere kurdurdu. Erzurum esnafı, Erzurum'daki şirketler ya taşeron oldular ya da alt firma olarak kaldılar.

Belediyenizde olup bitenleri yazmamın bir anlamı yok. Yazsam belediye hakkında değil kendi hakkımda yasal işlem başlatılacağını biliyorum. Yazacağım zamanın bir gün geleceğini de biliyorum. 

Şehirde gazetecilik yapan, eline kalem verilen kişilerin hangi şirketlerden ne kadar maaşa bağlandığını da yazmaya değer bulmuyorum zaten.

AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz'ün yaptığı araç usulsüzlüğünü haber yazdık da ne oldu? Milletvekili adayı oldu...

Erzurum halkı, devletçidir, devletine ve milletine sadıktır. Değil Sekmen kim olursa olsun şayet devlet büyüğü ise ne kadar hatası olursa olsun yine saygıda kusur etmezler, tepki dahi göstermezler kolay kolay.

Erzurum'daki 2 polis, bir stad dolusu taraftarı zapdedebilir. Devletin polisi, saygındır.

Sekmen'in Erdoğan'a yaranmak için yaptığı miting alanına otobüsleri park etme işi çok zekice gibi görünebilir.  Erzurum'a göç edip yerleşen üçbeş çapulcunun yaptığı nezaketsizlik tabii ki Erzurum'a mal edilemez. 

Havuzbaşı dediğimiz yer neresi bilmeyenlere anlatayım. Erzurumluların buluşma yeri. Cumhuriyet Caddesinin başlangıç kavşağı. Havuzbaşı kavşağının 2 köşesinde askeri birlik var. Üçüncü köşesinde Telekom binası ve arkasında Erzurum Emniyet İl Müdürlüğü binası. dördüncü köşesi ise Rektör'ün evi ve bitişiğinde askeri lojmanlar...

Burada güvenlik için herhangi bir ekstra polis görevlendirmeye gerek dahi yok.  

Sahi yaaaa... Erzurum'da en büyük Atatürk heykelinin bulunduğu Havuzbaşı'nda normalde su olur. Belediye suyu boşaltıp çapulcuları mı doldurmuş oraya. Havuzbaşı dediğimiz yer, şehrin tam da merkezi ve her tarafı asfalt, parke. Havuzbaşı'na taşlar nereden taşındı acaba? 

Sayın Sekmen, seni canı gönülden tebrik ediyorum. Sayende o muhafazakar, o milliyetçi, o devletine ve milletine bağlı, o Dadaşlar diyarı güzel Erzurum'a HDP'nin milletvekili çıkarmasını sağladığın için.

AK Partililerin ve bileşenlerinin yaptığı bu akıl tutulması girişimler sayesinde ilk kez Erzurum'dan HDP'li bir milletvekili seçileceğinden adım gibi eminim.

Erzurum'un 22 yıl önceki ayarlarına geri dönmesi, haksızlığa uğrayan mazlumun yanında yer alan bir toplum olma özelliğine kavuşması gerekiyor. Erzurum, hiçbir zaman güçlünün ve zenginin yanında yer almamış, fakirin, fukaranın, mazlumun yanında saf tutmuştur. 

Her ne kadar gurbette yaşasak bile Erzurum'da neler oluyor, neler bitiyor, neler bitiriliyor, her şeyden haberimiz, bilgimiz ve belgemiz var.

Erzurum'da yaprak kımıldasa, yaprağa imza attırsanız bile Ankara'da da olsak yine de o esindiyi hissederiz, imza atanları not ederiz.

Atalarımızdan devraldığımız mirasımıza yine bizler sahip çıkarız yeri ve zamanı geldiğinde. Nenehatun'un evlatları olarak henüz ölmedik. Cumhuriyet'in temelinin atıldığı şehrimize en küçük bir leke konulmasına ne müsade ederiz, ne de yeltenenlere göz yumarız. 

Sakalını yele, boynunu ipe vermiş ancak haklı olduğu davasından geri adım atmamış bir şehrin evladı olmaktan onur ve gurur duyarım. 

Sayın Vali, Sayın Başkan, Sayın İthal yöneticiler, sakın unutmayın ki Erzurum'da daha çok 33 kişi var.

Demem O Ki:

Erzurum, muhafazakar olmasına rağmen devlete bağlılığından dolayı nüfus cüzdanlarımızdan İSLAM ibaresini çıkaran, zinayı suç olmaktan çıkaran iktidara bile tepki göstermemişken, şehre misafir olarak gelen Ekrem İmamoğlu'na tepki göstermesi mümkün değildir.

Temennim Odur Ki:

Devlet milliyetçisi olan Erzurum'un, partili devlet sayesinde uğradığı erozyonun giderilmesi için körü körüne parti bağımlılığından, akıl tutulmasından kurtulmasıdır.