ERKEN HABER - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçimi ilk turda kazanamama ihtimaline göre bir seçim stratejisi geliştirdiği dile getirildi. AK Parti MYK toplantısında seçimin olabileceği tarih olarak 10 farklı tarih üzerinden simülasyon yapıldı. 9 Nisan, 30 Nisan, 7 Mayıs, 14 Mayıs, 18 Haziran dahil olmak üzere 10 ayrı tarihe göre durum değerlendirildi. Farklı tarihler üzerinden simülasyon yapılmasının nedeni Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimalinden kaynaklanıyor. Erdoğan ve AK Parti'nin seçim planına göre, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması olasılığına göre seçimi Nisan sonu-Mayıs başına çekme düşüncesi var.
ERDOĞAN'IN SEÇİM PLANI
AK Parti'den sızan haberler, seçim tarihinin öne çekileceğini gösteriyor. Bunu TBMM'den geçirmeyi başaramazlarsa, Erdoğan'ın yetkisini kullanarak Meclis'i feshetmesi gerekecek. Seçim tarihinin öne çekilme nedeni Erdoğan'ın birinci turda seçimi kazanamayabileceği olasılığını kabullenmiş olması. Hatta seçim stratejisini de bunun üzerine kurduğu dile getiriliyor.
KURBAN BAYRAMINA YÖNELİK İNCE HESAP
İkinci tura kalacak bir seçimde "yüzde 40 kemik oyun" kendisine yüzde 50+1 oyu sağlayabileceğini hesaplıyor. Normal zamanında yapılacak seçim ikinci tura kalırsa Kurban Bayramı'nın hemen ertesi günü seçim günü oluyor. Seçmen davranışını ve taban hareketini çok iyi bilen Erdoğan ve AK Parti doğal olarak bunu istemiyor. Kendisine oy verecek seçmenin, Kurban için memleketine giderse, oy kullanmak için dönmeyeceğini düşünüyor.
14 MAYIS ÖN PLANDA
Onun için seçimin 14 Mayıs gibi Türk demokrasi tarihi açısından önemli bir güne çekilmesi şaşırtıcı olmayacak. Millet İttifakı'nın 6 Nisan'dan sonra erken seçime onay vermemesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis'i feshiyle -seçim öne alınarak- 9 Nisan-14 Mayıs arasında yapılması öngörülüyor.
REFERANDUM-SEÇİM BİRLİKTELİĞİNİN İPUCUNU VERDİ
Erdoğan, seçime başörtüsü için yapılacak Anayasa değişikliği referandumunu denk getirme düşüncesinde olduğu kaydedildi.
Erdoğan bunun yaptığı konuşmada verdi:
"Bu teklif 400'ün altında ve 360'ın üzerinde bir oy sayısıyla Meclis'ten çıkarsa, anayasa gereği halk oylamasına götürmemiz gerekiyor. Böyle bir tablo oluşması halinde milletimizin hakemliğine gitmekten çekinmeyiz." Referandum ile seçimi aynı güne denk getirerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "attığı pası, gole çevirebileceğini" de hesaplıyor.
MİLLET İTTİFAKI STRATEJİYİ BOZABİLİR
Erdoğan'ın evde yaptığı hesabın çarşıya uymasını sağlayacak milletvekili gücü yok. TBMM'de Cumhur İttifakı'nın 335 milletvekili var. TBMM Başkanı, Anayasa değişikliği oylamasına katılamıyor. Anayasa değişikliğini referanduma götürebilmek için Cumhur İttifakı'nın hiç fire vermeden 26 milletvekilinin daha desteğini alabilmesi lazım. Onun için Cumhurbaşkanı'nın "referandum ve seçim bir arada" planını bozabilmek muhalefetin elinde. Ya değişikliği 400'ün üstünde bir oy ile Meclis'te kabul ederler ve referanduma gerek kalmaz, ya da 360'ın altında tutarlar, referanduma gidilemez. Millet İttifakı'nın Erdoğan'ın çizdiği alanda siyaset yapma alışkanlığını değiştirip, değiştiremeyeceğini bugünlerde ortaya çıkacak. HDP konusunda bu çizgiyi geçemediler, geçebileceklerini düşündürecek alternatif politikaları da ortaya koyamadılar.