ERKEN HABER - Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ve Azadi Hareketi, dün binalarının polis tarafından aranarak, Kürdistan bayraklarının toplatılması ve birçok materyale el konulması olayıyla ilgili Diyarbakır’da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde ortak basın toplantısı düzenledi.
PAK yönetim kurulu üyesi Hanifi Turan tarafından okunan açıklamada, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ve Diyarbakır Birinci Sulh ve Ceza Mahkemesi’nin kararıyla, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler tarafından dün PAK, PSK ve Azadi Hareketi’nin binalarında arama yapıldığı hatırlatılan açıklamada, 17 Aralık Kürdistan Bayrak Günü vesilesiyle parti teşkilatlarına Kürdistan bayrakları asıldığı belirtilerek, “Türkiye’deki bazı ırkçı, şoven kesimler, bu etkinliği gerekçe göstererek, sosyal medya üzerinden, Kürdistan bayrağına saldırmış ve Azadi Hareketi, PAK ve PSK’yi hedef göstermişlerdi” denildi.

GÖZALTINA ALINAN 2 KİŞİ SERBEST BIRAKILDI

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da bu paylaşımları ihbar olarak kabul ettiği ve teşkilat binalarında arama için arama izni verdiği belirtilerek, “Her ne kadar, aramaya gerekçe olarak Kürdistan bayrağı gösterilmişse de polisler savcılığın da emri ile teşkilatlarımızda bulunan tüm bilgisayarları, parti resmi dokümanlarını, dosyaları, afiş ve pankartları, kitap ve dergileri toplayarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürmüşlerdir” denildi.
Arama işlemlerinin sona ermesinden sonra PAK Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Timur ile Azadi Hareketi Genel Sekreteri Metin Pirani’nin ifade vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü Nurullah Timur’un ifadesi alındıktan sonra aynı gece serbest bırakıldığı, Metin Pirani’nin ise ifadesi alındıktan sonra bu sabahı serbest bırakıldığı kaydedildi.
Kürdistan bayrağına yönelik saldırı ve yasakların yeni olmadığı belirtilen açıklamada şunlar belirtildi:
“Türkiye’de Kürdistan bayrağı daha önceleri de defalarca saldırı ve yasaklamalara maruz kalmıştır. 17 Aralık 2022 günü Kürdistan bayrağını balonlarla yükselttikleri için CNK sorumluları Jiyan Timurtaş ve Şerzan Kılıçaslan da Diyarbakır polisince gözaltına alındılar ve hala da serbest bırakılmadılar.
Gerek bundan önceki saldırı ve yasakları; gerekse Azadi Hareketi, PAK ve PSK teşkilatlarına ve bu teşkilatlardaki Kürdistan bayrağına yönelik saldırıları, halkımızın milli değerlerine ve düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz. Bu saldırı ve yasakları kınıyoruz.
Kürdistan bayrağı tüm Kürt ve Kürdistanlıların milli bir değeridir. Hiçbir güç bu milli değerimizi yasaklayamaz. Kürdistan bayrağı üzerindeki hiçbir yasağı tanımayacağımızı, hiçbir saldırıya boyun eğmeyeceğimizi açıklığıyla kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Türkiye devleti ve ırkçı, şoven kesimlerin Kürdistan bayrağına yönelik tüm yasaklama, saldırı, saygısız tutumları kınıyoruz.

Kılıçdaroğlu, "Kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız" Kılıçdaroğlu, "Kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız"

"RESMEN KABUL EDİLMİŞTİR"

Kürdistan bayrağı aynı zamanda Güney Kürdistan’daki federe bölgenin de resmi bayrağıdır. Kürdistan bayrağı hem Irak Federal Anayasası’nda hem de dünya devletleri nezdinde resmi olarak kabul edilmiş bir bayraktır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve bakanları da Kürdistan Bölgesi yöneticileri ile yapmış oldukları resmi görüşmelerde, Türkiye bayrağının yanında Kürdistan bayrağını da resmi olarak kabul etmiş ve iki bayrak da resmi görüşmelerde yer almıştır.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler, teşkilatlarımızdaki arama gerekçesi olarak Kürdistan bayrağını göstermişlerdi. Ama sonuçta, Kürdistan bayrakları ile birlikte, teşkilatlarımızdaki tüm bilgisayar, resmi evrak, dosya, afiş, pankart, kitap ve dergilere de el konulmuş ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüşlerdir. Evet, Kürdistan bayrağı milli değerimizdir, hep dalgalandıracağız.
Hiçbir saldırıya da boyun eğmeyeceğiz.”