ERKEN HABER - Prof. Dr. Ulus, depremde hayatta kalabilmeyi etkileyen faktörlerin, çökme anındaki konum, hava ve suya erişim, iklim, hava koşulları ve enkaz altındaki kişinin fiziksel ve psikolojik durumu olduğunu belirtti.
Ortalama bir yetişkinin, vücut sıcaklığı koruma kapasitesini kaybetmeden en çok 21 derecede dayanabildiğini hatırlatan Ulus, şunları kaydetti:
“Depremin meydana geldiği kış koşulları kalp hastalarımız için son derece olumsuz. Hipotermi riskimiz var. Hipoterminin hızı, kişinin ne kadar izole olduğuna, ne kadar korunmaya sahip olduğuna bağlı. Soğuk hava; nabız artışı, pıhtılaşma artışı ve kan basıncı artışına neden olabilir. Bu durumlar özellikle koroner kalp hastalığı olanlarda ve belli bir yaşın üzerindeki kişilerde kalp krizini tetikleyebilir. Depremzedenin enkazda sıkışması, nefes darlığına yol açar ve bu da kalbi yorar. Baş dönmesi, göğüs ağrısı, düzensiz kalp atımı ortaya çıkar.”
DEPREMİN ŞİDDETİ
Şiddeti çok yüksek bir depremde şoka giren kişilerde kan basıncının hızla yükseleceğini bildiren Ulus, “Kalp yetmezliği olan kişilerde semptomların aniden kötüleşmesi ve ölüm riskini bile yaşanması olasıdır” dedi.
Depremden sağ kurtarılan kalp ve damar hastalarının sağlık süreçlerinin çok iyi takip edilmesi ve kalıcı bir hasar kalma durumlarına kadar, her türlü önlemin alınması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.