11 adımda her iki maçın gerçek hayattaki karşılıkları;
1- Son düdük çalana kadar oyun bitmiş sayılmaz. Mücadeleye devam.
2- Zayıf rakip yoktur. Her güçlünün bir zayıf noktası her zayıfın da bir güçlü tarafı vardır. Umutsuzluk yok.
3- Her takımda favori oyuncu vardır. Fakat takım varsa takım oyunu vardır. Top daima oyuncudan daha hızlıdır. Ortak akıl daima kazandırır.
4- Öne geçtiysen ya da öndeyken rehavete düştüğünde ve oyunu soğuttuğunda rakipten evvel sen soğursun. Sürekli hareket, daima ivme.
5- Oyunu rakip sahada kurgular ve orada oynarsan rakibi yorarsın. Gündemi sürekli sen belirlemelisin.
6- Penaltı en kolay gol atma yöntemi gibi görülebilir ama kaleci o konuda iyi ise kaybedersin. Kolay olana yönelip konfor alanı yaratan sonunda muhakkak kaybeder.
7- Baskılı oynamak iyidir. Rakibin psikolojisini bozar. Psikolojisini bozduğun rakip daha sert oynar ve sarı/kırmızı kartlarla bir bir oyundan düşer. Kontrollü gerginlik iyidir.
8- Taraftarın çok olması her zaman moral vermez. Kötü oynamaya başladığında çok taraftar aleyhte tezahürat yapar ve takımın moralini çökertir. Kararsız seçmene (gri alan) oynamak mühimdir.
9- Sürekli gol atmaya yönelmek ve savunmayı zayıflatmak kontratak yemene sebep olur. Çok yönlü düşünüp birden fazla stratejiyle hareket eden kazanmaya daha yakındır.
10- Takımı karşı takıma göre kurmak ve oyunu rakibe göre dizayn etmek mühimdir. Her seçim ve her mücadele kendi dinamiklerini ortaya koyar. Sabit bir düzenle hareket eden kaybeder.
11- Zamanında ve doğru taktiklerle oyunu sürekli canlı tutamazsan yorulan oyuncuları alternatifleriyle zamanında değiştiremezsen kaybedersin. Strateji ve taktik iş ve siyaset hayatının vazgeçilmezleridir.