Türkiye’nin üç tarafında bulunan farklı özelliklere sahip denizler, balıkçılık alanının en önemli kısmını oluşturmaktadır. Denizlerimizde toplam kıyı şeridi uzunluğu 8 bin 333 km’dir. Türkiye’deki denizlerin sıcaklık ve tuzluluk bakımından farklı özelliklerde olması hem avcılığa hem de bu denizlerde yetiştiricilik yapılmasına imkân tanımaktadır.
Yetiştiricilik bakımından önem taşıyan iç sular arasında; 200 kadar doğal göl, 300`ü aşkın baraj gölü, 750 civarında gölet ve 33 büyük akarsu bulunmaktadır. İç sular sadece avcılık açısından değil, yetiştiricilik açısından da önem taşımaktadır. Türkiye’de ekonomik öneme sahip balık türü sayısı 100 civarındadır.
Dünya toplam su ürünleri üretimine yıllar itibarıyla bakıldığında aşırı avlanma ve kirlilik nedeniyle avlanan su ürünleri türlerinde ve miktarında azalma yaşandığı hatta avcılık miktarının 1980’lerden günümüze kadar yatay bir seyir izlediği görülmektedir. Buna karşın yetiştiricilik üretiminin yıllar içinde yükselen bir ivme ile artması, su ürünleri temininde avcılığın yerini yetiştiriciliğe bırakması olarak değerlendirilmektedir.
FAO verilerine göre; deniz ve iç su avcılığı toplam üretimi son beş yılda 90 milyon ton seviyelerinde seyretmektedir. Avcılık üretim miktarında Çin en büyük paya sahip olup (%14,6), Türkiye’de Avcılıkla yapılan üretim (2021 yılı) 328 bin ton olmuştur. Türkiye’nin dünya su ürünleri avcılığı üretimindeki payı %0,36’dır (FAO, 2022).
2020 yılında 178 milyon ton olarak gerçekleşen dünya su ürünleri üretiminin, 87,5 milyon tonu (%49) yetiştiricilikten elde edilmiştir. Yetiştiricilik üretiminin 33 milyon tonu denizden, 54 milyon tonu iç sulardan sağlanmıştır. Yetiştiricilik yoluyla en çok su ürünleri üretimi olan Çin, 2020 yılında 49,6 milyon ton ile dünya toplam üretiminin %57’sini üretmiştir. Türkiye Su ürünleri yetiştiriciliğine üretim (2020 yılında) 786 bin ton olmuştur. Türkiye’nin dünya su ürünleri üretimindeki payı %0,44’dır (FAO, 2022).
Dünya geneline bakıldığında 2019 yılında hayvansal protein ihtiyacının %17'sinin balıktan karşılandığı ve bu rakamın tüketilen tüm proteinlerin %7'sine denk geldiği tespit edilmiştir. Dünyada kişi başına balık tüketimi, gelişmiş ülkelerde 26,5 kg olarak belirlenmiştir. Türkiye’de (TUİK verilerine göre) kişi başı balık tüketimi ise 7,6 kg olarak bildirilmiştir (FAO, 2022).
Etrafı denizlerle çevrili olan ve bunca su varlığımıza rağmen ülkede yaşanalar içler acısıdır. İnsanımız balığa ulaşmakta ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Hatta balığa ulaşamamaktadır. Çünkü, yetersiz üretimden kaynaklanan yüksek fiyatlar tüketimi olumsuz etkilemektedir. Denizlerdeki ve iç sulardaki avcılığımızı ve yetiştiriciliğimizi gözden geçirmek zorundayız. Konuyla ilgili alınacak tedbirler bir başka yazımızın konusu olacaktır. Tarım Bakanlığı bu konuyu çok ciddiye almalıdır. Denizlerde ve iç sularda kalıcı ve sert tedbirler alınmalı ve uygulanmalıdır. Çünkü bu varlık hepimizin…
Not: Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü verilerinden faydalanılmıştır.