Dünyada yıllık kişi başı balık tüketimi gelişmiş ülkelerde 26,5 kg olarak belirlenmiştir. Türkiye’de (TUİK verilerine göre) kişi başı yıllık balık tüketimi ise 7,6 kg olarak bildirilmiştir (FAO, 2022). Bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye balık tüketim miktarını ileri ülkeler seviyesine çıkartmak zorundadır. Bunun için öncelikli olarak sorunlarını belirlemeli ve kalıcı tedbirler almalıdır.
“Türkiye'de balıkçılığın belli başlı sorunlarını şu şekilde sıralayabiliriz. Denizlerdeki kaynakların ve çeşitliliğin azalması, yasadışı, kayıt dışı ve kural dışı balıkçılık, sosyal, kültürel ve rekabet koşullarının yetersizliği, devlet ve örgüt desteklerinin yetersizliği.” (Kadın Balıkçılar Derneği) ve üretim yetersizliğidir.
Küresel ısınmanın olumsuz etkilerini bütün sektörler hissetmektedir. Bu olumsuzluktan balıkçılık sektörü de payını almaktadır. Ancak bütün sıkıntıların küresel ısınmaya bağlanması elbette yanlıştır. Denizlerimizin hoyratça kullanılmasına yıllarca göz yumulmuştur. Cahil ve doymak nedir bilmeyen bir kısım ahmaklar, trollerle denizleri talan etmişlerdir. Balığın yumurtlamasına ve büyümesine yıllarca müsaade etmemişlerdir. Bugün gelinen nokta; denizlerimizde balık bitme noktasına gelmiştir. Birkaç kendini bilmezin hatasını bütün millet çekmektedir.
Ege ve Karadeniz’de bizim kıyılarımızda balık yokluğu yaşanırken, komşu ülkelerin kıyılarında balık bolluğu yaşanmaktadır. Tek sebebi bizim kıyılarımızın talan edilmesidir. Trolle avcılık elbette yapılmalı ama kuralına uygun yapılmalıdır. Devlet ciddi kontroller yapmalıdır. Kurallara uymayanların teknelerine el konulmalı ve ağır cezalar verilerek sektörün dışına çıkartılmalıdır.
Devlet balıkçılık sektörüne yardım etmelidir. Balıkçılarımız ciddi eğitimlerden geçirilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Ucuz kredilerle desteklenmelidir. Balıkçılarımın filoları dünya standartlarına uygun hale getirilerek okyanuslara çıkışı sağlanmalıdır. Bu şekliyle avlanma miktarımızın artmasının yanı sıra denizlerimizin avlanma yükü de azaltılmış olacaktır.
Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde yeteri kadar yetişmiş teknik personeli mevcuttur. Bu potansiyel harekete geçirilmelidir. Hibe ve ucuz kredilerle desteklenmeli yatırıma yönlendirilmelidir.
Denizlerdeki avcılık yükünün azaltılması için iç sularımıza daha fazla yatırımlar yapılarak üretim artırılmalıdır. Tarla balıkçılığına özel önem verilmelidir. Ülkenin her tarafında yatırım bölgeleri oluşturularak tarla balıkçılığı yapılmalıdır. Tarla balıkçılığının dünyada çok güzel örnekleri mevcuttur. Bu tecrübelerden faydalanılmalıdır. Bunun için Ata Vatanı Özbekistan Devleti denizlerle bağı olmayan bir devlet olmasına rağmen tarla balıkçılığı ile üretim problemini çözmüştür. Türkiye bu tecrübelerden faydalanmalıdır.
Balıkçılıkla ilgili sivil toplum örgütleri desteklenmeli ve sektörle ilişkili olmayan kişiler bu örgütlerden uzaklaştırılmalıdır. Balık yemi üreten fabrikalar desteklenmeli ve üreticiye ucuz yem tedarik edilmelidir.
Velhasıl, Türkiye balık üretimini artırarak, kişi başına olan yıllık tüketimi ileri ülkeler seviyesine çıkartmalıdır. İnsanımızın hayvansal protein açığı buralardan kapatılmalıdır. Sağlıklı bireyler yetişmesi için toplum balık konusunda bilinçlendirilmeli ve balık tüketimi teşvik edilmelidir.
Sağlıklı ve kaliteli beslenmek bir insan hakkıdır…