Mustafa Kemal Paşa, Türk kuvvetlerinin 26 Ekim 1918 tarihinde Halep’in Kuzeybatısında, İngiliz Süvari Tümeni’ne karşı kazandığı zaferle, Türk süngülerinin, Güney hududunu tespit ettiğini anlatır.

Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Milli Hududu çizmek gerekince, o Türk süngülerinin
kanla çizdiği bu hududu seçmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’ya göre “süngü, kuvvet, şeref ve haysiyetin müdafaa edemediği
hatlar, başka hiçbir prensiple müdafaa edilemez 1 .”
Belki Musul ve Kerkük de süngü gücüyle savunulamadığıdan, Lozan’da, Türkiye’ye
ait olduğu savunulamadı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun, Birinci Dünya Savaşı’ndaki son muharebesi Halep
civarında gerçekleşti.
26 Ekim 1918 tarihinde, İngilizler, Mustafa Kemal Paşa’nın hazırladığı, daha sonra
Misak-ı Milli ile tespit edilecek Güney sınırlarındaki bölgeye hücum ettiler. Bu hat, Torosları
güçlükle aşarak Anadolu’ya giren biricik yolu tutuyordu.
Arabistan, Suriye ve Filistin, Türk hâkimiyetinden çıkmıştı. Fakat bu yeni hatta
Türkleri sırtları arkalarındaki duvara dayalı, kendi memleketlerini, asıl Türkiye’yi savunmaya
zorlayacaktı.
İngilizler bu hatta saldırdılar fakat süvari bölükleri kuvvetli olmadığından geri
çekildiler 2 .
İşte bu savunulan nokta süngü gücüyle olduğu için sınırlarımızı bu bölgede belirledik.
Kurtuluş savaşı sırasında Fransa ile yapılan anlaşmayla Suriye sınırları belirlendi ve Lozan’da
aynı sınırlar kabul edildi. Irak, Suriye ve Ermenistan sınırları Lozan’da belirlenmiştir.

1 Tevfik Bıyıklıoğlu, Atatürk Anadolu’da (1918-1921) – 1, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1959, s.23.
2 Selahattin Selek, Anadolu İhtilali-Milli Mücadele-1, Güneş Matbaacılık, İstanbul, 1963, s.24,25.