Ak Parti iktidarlarının en stratejik 4 hamlesi;

1-Medya Kartelinin çökertilmesi

2-Havalimanlarının çoğaltılıp sivil hava taşımacılığının geliştirilmesi

3-Duble yolların yapılması yoluyla ülkenin her yanına ulaşım kolaylığı

4-Üniversite sayısının çoğaltılması

Tek tek inceleyelim;

1- Medya Kartelinin Çökertilmesi; ANAP’ın yıkılmasındaki en büyük pay sahibi İstanbul medya kartelidir.

Yıldırım Akbulut iyi bir başbakandı. Fakat medya karteli öyle bir algı yarattı ki, başarısız ve kukla bir başbakan halinde yansıttı kendisini ve aleyhinde karikatürize bir sürü hikaye ortaya attılar. Öyle ki, halk Akbulut’u beceriksiz, başarısız, sakar, cahil ve kukla olarak algılamaya başladı.

Nitekim o dönemde ANAP’ın oy oranı %10-12’lere düştü/düşürüldü.

Sonra Semra’nımı devreye soktular, ANAP İstanbul il başkanı yaptılar, Semra’nım da Mesut Yılmaz’ı ANAP genel başkanı yaptı ve ANAP’ın oy oranı yine %20’lerin üzerine çıktı/çıkarıldı.

Peki Medya kartelini kim yönetiyordu?

Tabii ki İstanbul’un büyük sermayesi.

Kartel öylesine pervasızdı ki, o dönemde başbakan Mesut Yılmaz Aydın Doğan’ı evinde ziyarete gittiğinde Doğan başbakanı pijama/eşofman karışımı bir kıyafet ve şıpıdık terlikle karşılamıştı ya da uğurlamıştı.

Hürriyet gazetesi GYY Ertuğrul Özkök ve dönemin bakanlarından Güneş Taner’in tapeleri bir ara ortalığa dökülmüştü. Tapelerde Özkök patronunun iş takibini yapıyor ve Taner’e fırça atıyordu.

Ak Parti iktidarı dirayetle ve sabırla medya karteline direndi ve de kartelin karşısında alternatif bir medya çeşitlendirmesi oluşturup destekleyerek kartelin etkisini giderek azalttı. Sonunda en son kalan Aydın Doğan da şirketlerini satarak medya mahallesinden taşındı.

Buna kadar her şey süper gitti.

Fakat medya çeşitlendirmesi giderek candaş medya kartelinin oluşmasına yol açtı.

Yeni kartel, medya işinden anlamayan inşaatçı muhafazakarlardan oluşturuldu.

Medya işi bütün dünyada kendi kendine para kazanmayan bir sektördür. O yüzden medya patronları bütün dünyada medya üzerinden başka sektörlerde para kazanmaya çalışır. Medya, siyaseti dizayn edebilecek kadar önemli ve güçlüdür. Hemen her konuda müthiş algı yaratabilir. Medya önemli bir endoktrinasyon aracıdır.

Yeni medya yöneticileri keskin muhalifleri işten attılar fakat ılımlı muhalifler de zamanla sustu ya da susturuldu.

Medyada kalanlar da mecburen iktidara yanaştılar. Kendilerini saklayanlar hala vardır. İçerideki yönetici kadroları yenilendi yine de en tepedeki yöneticilerin iktidarı devam etti.

Yeni yöneticilerin büyük çoğunluğu medya yönetmeyi iş başında öğrenmeye çalıştılar çünkü sektörde tecrübeleri yoktu.

Zamanla eleştiri mekanizması kayboldu.

Neredeyse bütün medya pembe bir siyasi tabloya oynamaya başladı. Hatalar konuşulmadı, konuşturulmadı.

Yeni medya patronları zaten sektöre yabancıydı.

Ekonomik krizin de devreye girmesiyle birlikte kurulan sistem çatırdamaya başladı. 

Şimdilerde yeni medyada büyük sıkıntılar var. Bazı gazeteler dijitale döndü.

Elde televizyon kanalları kaldı ve yaşamak için dizi filmlere yüklendiler. Mafya dizileri, genç ve güzel kadınlar, yakışıklı delikanlılar, zengin hayatlar, dizilerde ne iş yaptığı belli olmayan yeni burjuvazi işlenmeye başlandı. Halk bunu çok sevdi. Entrika dolu hayatlara ilgi giderek arttı ve başta yeni yetişen gençliğin olmak üzere toplumsal ahlak bozulmaya başladı.

Kurulan sistem çatırdıyor.

İşten çıkarılanlar ise yepyeni ve çok daha etkili başka bir medya mecrası oluşturmaya başladılar.

YOUTUBE ve benzeri internet üzerinden yayın yapan bu yeni medya mecrası klasik alandan çok daha etkili olmaya başladı.

YüzBinlerce izleme alan söyleşiler yapıyorlar. İzleyenlerin büyük çoğunluğu da gençler.

Gençler Ak Parti’den uzaklaşıyorlar.

En büyük tehlike de bir takım kraldan çok kralcıların bu yeni medya mecrasına erişimi engellemeye çalışması olur ki, tek başına bu davranış iktidarın sonunu getirmeye yeter.

(Devamı var)