Hayretle izliyorum siyasetin içine girip de bir türlü çıkamayanları. Girdap gibi… Girmeye gör döngüye. Sanırım bir de ‘Başkanım’ kelimesindeki sihir de büyülüyor onları..

Kesinlikle şeytani bir sihir var ‘Başkanım’ kelimesinde.

Türkiye nüfusunun yarısı başkan biliyorsunuzdur.

‘Başkanım’ ile gelen saygı, ihtiram, özen, yalakalık büyülüyor zavallıları.

Çoooook eskiden partinin toplantıları olurdu şehir dışında, iki kızımızı da götürürdük hanımla belki siyasete ısınır da bir ucundan tutarlar diye.

Tamamen uzaklaştı kızlarım, bu Başkanlar yüzünden...

Gelen herkes başkan malum.

Elini kolunu sallasan başkana değiyor.

Salona girerken yürüyüşleri fena idi.

‘Heyyy! beni tanımadınız mı sefil fareler!!!’

Bennn filanca ilçenin ilçe başkanıyım!

Ben de onun yardımcısı.

Ben falanca şehrin il başkanı.

Ben onun yardımcısı.

Kadın kolları, gençlik kolları...

Belediye başkanı...

Yer gök başkan, başkan, başkan…

Milletvekilleriyle bakanlar zaten Olimpos’un bekçileri gibiydi.

Tabii ki genelleme yapmıyorum.

Gerçekten tevazu sahibi olanlar vardır.

Daha o yıllardan belliydi muhafazakar siyasetin kazandırdığı makam ve servetin sonunun varacağı yer.

Yoksun ve yoksul büyüyen muhafazakar camia makama ve servete kavuştu kavuştu da...

Allah sonunu hayreylesin.

Biz de kızlarımla toplantılara filan katılmaz gidip tenis oynardık. Kitap okur sohbet ederdik.

Alımla çalımla salona giriş yapan yarı tanrıları (haşa) gıybet bombardımanına tutardık.

Tövbe estağfurullah.

Allah bizi affetsin.

Çok gülerdik ama...

Muhafazakarlar samimiyeti kaybetti.

Halkla olan temas bitti.

Artık onlar beyaz müslümanlar.

Hatta beyaz, daha renksiz kalır diyebilirim.

Kırık dökük otomobiller Range Rover’lara dönüşse de,

Perşembe pazarından giysiler Vakko’ya Armani’ye yükselse de,

Mahalle yaşamı muhafazakar getto sitelere hapsolsa da...

Ne yaparlarsa yapsınlar.

İşin sonunda;

Bir tane reis var ve geri kalan reisin gözünde kızıderili...

Artık seçime az kaldı.

Son söz Türkiye halkının olacak.

Doğru Ak Parti hükümetleri çok hizmet etti ülkeye.

…fakat artık filmin sonuna geliyoruz.

…hizmet etti diye kimsenin siyaset üzerinden kendine servet edinmesi hak değildir.

…Tayyip bey üzerinden siyaset yaparak kendilerine konfor alanı yaratan muhafazakar siyaset anlayışının sonuna geliyoruz.

…baskı üzerinden kaygı ortamının siyaseti beslediği bir dönemin sonuna geliyoruz.

…otokratik bir otoriter yönetim anlayışının hakimiyeti sona ermek üzere.

…bundan sonra yeni bir özgürlükçü siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Siyaset dilinin daha yumuşak olmasına, insanların daha anlayışlı olmasına ihtiyacımız var.

…ve farklılıklardan sinerji ürettiğimiz bir ülke kurmalıyız. 

Kalın sağlıcakla.