Devletin kuruluşlarına personel alımları için düzenlenen sınav ile bir yayınevinin hazırlık testlerindeki soruların aynı olduğu iddiası ortaya atıldı. Buraya kadar çok normal. Her şey iddia edilebilir, iddianın sahipleri de iddialarını ispat eder.  

Ne olduysa bundan sonra oldu.

Skandalı ortaya çıkaran tek kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan’ın istemesi, talimat vermesi, olayın üzerine gitmesiyle skandal ortaya çıkmış oldu.

Erdoğan, sessiz kalsaydı ne olurdu?

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, iddiaların üzerinden henüz saatler geçmemişken, “İddialar ASILSIZ” açıklaması yaptı.

Sınavı yapan birimin en tepesindeki isim, ülkenin her şeyinden sorumlusuna bilgi aktaran kurumun tek yetkilisidir.

Erdoğan, Aygün’ün “asılsız” açıklamasına nasıl inanmadı hayret. Kendi imzasıyla atadığı, ÖSYM’yi teslim ettiği kişiye inanmayıp güvenmeyip de kime inanacaktı… Biz gazetecilerin haberlerine inanıp inceleme başlatmasını beklemek beyhude olurdu.

Siyasilerin ve medyanın baskısının zirve yaptığı saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Denetleme Kurulu’na o meşhur talimatını verdi ve ardından ÖSYM Başkanı Halis Aygün’ü görevden alıp yerine Bayram Ali Özsoy’u atadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atama yaptığı Halis Aygün’e inanmayarak ne kadar da doğru bir iş yaptığı ortaya çıktı. DDK, ön incelemesinde Yediiklim Yayınevi test soruları ile KPSS’deki 3 sorunun birebir aynı olduğunu, 10 sorunun ise benzer olduğunu tespit eti.

YÖK Başkanı Erol Özvar, tüm bunlar yaşanırken sessiz kaldı, iki iş günü geçtikten sonra “biz de inceliyoruz” açıklaması yapmakla yetindi. Halen çözmüş değilim ancak umarım incelemeleri kendi başlarını yakmaz.

Nitekim YÖK’ün eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, öyle iddialar ortaya attı ki yenilir yutulur cinsten değiller.

ÖSYM’den soruların sızdırılmadığını, soruların ÖSYM tarafından bilgisayarlara bağlanan kablolar aracılığıyla çalındığını açıkladı Özcan.

Yediiklim Yayınevi yazarlarından matematikçi Mehmet Bilge Yıldız, sorularla ilgili herhangi bir şey olması halinde intihar edeceğini açıkladı.

Devlet Denetleme Kurulu, ön raporunda 3 sorunun Yediiklim Yayınevi testlerinde yer alan sorularla birebir aynı olduğunu, 10 sorunun ise benzerlik gösterdiğini tespit etti.

MASAK, boş durmuyor tabii ki… ÖSYM Başkanlığı ile yayınevi çalışanlarının hesaplarını incelemeye aldı. Para giriş çıkışları mercek altında.

Devlet Denetleme Kurulu, sadece skandala adı karışan yayınevi değil, KPSS’ye hazırlık yayınları yapan diğer yayınevlerinin testlerinde yer alan soruları da incelemeye başladı.

Sınav iptal oldu nihayetinde.

Eğitim sistemimizin sorgulanmasına yol açan skandalın, devletimize ve sınava girenlere bir faturası çıktı.

Yaklaşık 75 milyon lira devlete zararı oldu, iptal edilen sınavın.

Demem O Ki:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla ortaya çıkarılan skandal, nereye, kimlere, hangi camiaya, gruplara ulaşırsa ulaşsın sonuna kadar gidileceğe benziyor. Bu sınavda yaşanmış olanlar, diğer sınavlarda da yaşanmış olma şüphesini düşürdü içimize.

Temennim Odur Ki:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerek usulsüzlük, gerek yolsuzluk, gerekse haksızlık iddiaları karşısında aynı iradeyi ortaya koyması, KPSS’de gösterdiği kararlılığını mülakat sınavları için de göstermesidir.